0 232 616 11 60

KURUMSAL

Kentlerde Yeşil Güç

Kentlerde Yeşil Güç

Geniş yapraklı ağaçlar kent yaşamında günlük hayat içinde farkında olmadığımız ancak kentler için birçok faydalı etkiye sahip yeşil güçlerdir. Geniş yapraklı ağaçların kentlerde yaygın olarak kullanılması, hem çevresel sürdürülebilirlik hem de insanların yaşam kalitesi açısından önemlidir. Ayrıca, kentsel planlama ve peyzaj tasarımında geniş yapraklı ağaçların pozitif etkisinden yararlanılması, daha sağlıklı ve sürdürülebilir şehirlerin oluşturulmasına katkı sağlayabilir.

Günümüzde birçok kent, hızlı kentleşme ve yapılaşma süreçleri sonucunda yeşil alan kaybı yaşamış ve beton yapıların hâkim olduğu bir görünüm kazanmıştır. Bu durum kentleri maalesef ki yeşil ormanlar yerine beton yapı ormanları içerisinde yaşayan biz insanlar için nefes alması zor kara parçaları haline getirmiştir.

Beton ormanları, doğal yeşil alanların azalmasına ve ekosistemlerin bozulmasına yol açar. Bu durum, biyoçeşitliliği azaltabilir, su döngüsünü etkileyebilir ve şehir sıcak adası oluşturarak mikro klimayı değiştirebilir.

İşte bu beton ormanlar içinde yaşayan, yaşamaya çalışan insanlar için doğal yaşam alanları ve yeşil alan ihtiyacı en önemli isteklerden biri haline gelmiştir.

Bu nedenle günümüzde şehirler planlanırken yeşil alanların yeri, büyüklüğü, içerisinde barındıracağı bitki materyalinin çeşitliliği, bu bitkilerin kent ekolojisine katkıları çok önem kazanmaktadır ve sadece estetik bir öge olmaktan öte topluma ekolojik ve psikolojik katkıda bulundukları unutulmamalıdır.

Bu yazıda şehirlerde her türlü yeşil alanda kullandığımız bitki türlerinden özellikle ağaç türlerine değinmek istiyorum. Kentlerdeki bütün bitkiler, kent ekosistemine önemli katkılarda bulunabilir. Ancak özellikle ağaçlar, bu ekosistemde çok özel bir rol oynarlar.

Yapraklı ve geniş tepe tacına sahip ağaçlar, özellikle hava filtresi olarak önemli bir rol oynarlar. Bu ağaçlar, çeşitli hava kirleticilerini emerek, hava kalitesini iyileştirirler.

Ağaçlar Nefesimizi Tazeler

Yaşadığımız gezegende, kent dokusunun içerisinde hava kalitesinin iyileştirilmesi, ağaçların en önemli ekolojik görevlerinden, rollerinden biridir. Ağaç yaprakları, kent atmosferinde bulunan, toz, duman ve diğer partikül maddeleri tutarak bu kirleticilerin havada asılı kalıp insanlar tarafından solunmasını önemli bir derecede engeller.

Yapraklar botanik içerikleri olan stomalar aracılığıyla karbondioksit emilimini gerçekleştirerek bizler için hayati önem taşıyan temiz oksijeni atmosfere salınmasını sağlarlar. İlkokuldan beri hepimiz biliyoruz ki bu olay “fotosentez”dir ve şehirlerimizin hava kalitesinin iyileşmesinde hayati bir rol oynar.

Çınar yaprağı, kent ve Stoma

 

Bu süreç, şehirlerdeki yeşil alanlarda, özellikle de geniş tacı olan ağaçlarda gerçekleşir. Bu nedenle, kent planlamasında ve yeşil alanların korunmasında bu bitkilerin önemi büyüktür. Şehirlerde daha fazla ağaçlandırma ve yeşil alan oluşturma çabaları, hava kalitesini iyileştirmek ve sürdürülebilir bir çevre oluşturmak adına önemlidir.

Kent ağaçlandırması tarihimizde, bugünümüzde ve yarınımızda önemini her zaman koruyacak iki ağaçtan bahsedeceğim. Tilia Tomentosa (Ihlamur) ve Platanus Orientalis (Çınar). Evet, biz onu güzel çiçeklerini toplayıp, kaynatıp sağlığımız için dertlerimize deva olmasını beklerken aslında onlar şehirlerdeki varlıkları ile çok önceden bize ve yaşadığımız kentlerin sağlığına dokunuyorlar. Bu iki ağaç geniş yaprak yüzeyleri ile birlikte filtre kapasitesi yüksek iki türdür. Aynı şekilde atalarımızın ağacı o görkemli çınarlar da yaprak özellikleri ile şehirlerin derdine deva olan ecza deposu gibidirler.

Şehircilik kültürümüzde çınar ve ıhlamur ağaçları, geçmişten günümüze kadar önemli bir yere sahiptir. Bu ağaçlar, sadece görsel güzellikleri ile değil, aynı zamanda kültürel ve sosyal anlamda da önem taşırlar. Birçok tarihî ve kültürel mekân, çınar ağaçlarını içerir. Özellikle Osmanlı döneminde inşa edilen çeşmeler, köprüler, medreseler ve camilerin bahçelerinde çınar ve ıhlamur ağaçları sıklıkla görülür. Her iki ağaç türü de kültürel ve tarihi simgelerdir günümüzde de şehir meydanları, parklar veya cadde kenarları gibi kamusal alanlarda kullanıldığında, kente karakter ve kimlik kazandırabilirler.

 

Tarihi çevrede çınar ve ıhlamur ağaçları, Bursa Kozahan.

 

Ihlamur ve çınar ağaçları, görsel olarak çekici ve estetik açıdan değerli özelliklere sahiptir. Ihlamur ağaçları, güzel çiçek açan dalları ve çınar ağaçları, geniş gövde yapısı ile peyzajı zenginleştirir. Her iki ağaç türü de geniş taçlarıyla yoğun bir gölge sağlar. Bu, parklar, meydanlar, caddeler ve diğer açık alanlarda insanların dinlenmesi ve etkinlikler düzenlemesi için ideal bir ortam oluşturur.

Kent parkında anıtsal ıhlamur ağacı, İstanbul

Ihlamur ve çınar ağaçları, kentsel alanlardaki sıcak adaların oluşumunu engelleyerek çevresel sıcaklık düzenlemesine katkıda bulunabilirler. Bu, özellikle büyük şehirlerde yaz aylarında sıcaklık artışını hafifletmeye yardımcı olabilir. Kentsel ısının azaltılmasının yanı sıra Ihlamur ve çınar ağaçları, kentsel alanlardaki gürültüyü absorbe ederek çevresel ses kirliliğini azaltabilir. Bu, şehir ortamında yaşayan insanların yaşam kalitesini artırabilir.

 

Çınar yaprağı ve Ihlamur çiçekleri

Bahsettiğim gibi geniş yaprak yüzeyleri şehir hava kirliliği ile mücadelede önemli bir rol oynar. Bu iki kahraman ayrıca hep bahsedilen egzoz gazı emisyonlarına karşı dayanıklıdır ve bu nedenlidir ki kent peyzajında kaldırım kenarları parklar ve açık yeşil alanları gibi kent ortamlarına uyum sağlaması ile bilinir.

Yol ağaçlandırmasında çınar ağaçlarının kullanılması örneği

Kent estetiği ve kent iklimi düzenlemenin yanı sıra bu ağaçlar, kuşlar, böcekler ve diğer küçük canlılar için yaşam alanları sağlar. Kent içinde doğal yaşam alanları oluşturarak ekosistem çeşitliliğine katkıda bulunabilirler. Ayrıca, bu ağaç türleri, kent içindeki çeşitli biyoçeşitliliği destekleyerek doğal dengeyi koruma potansiyeline sahiptir.

Bizler peyzaj mimarı olarak bazen bu tür ağaçları projelerimizde kullanmakta, kentle buluşturmada tereddüt ediyoruz. Bunun farklı nedenleri olsa da bu iki ağaç yerine dikildikten kısa bir süre sonra en az müdahale gerektiren, kendi kendine yetebilen ağaç türlerindendir.

Peyzaj mimarları olarak kent peyzajında bu iki kahramanı daha çok ve görkemli büyümelerinden, su istekleri fazla diye kullanmamazlık etmemeliyiz. Bu iki ağaç kent estetiği açısından da peyzaj mimarlığı adına çok önemlidir.

Elbette, her peyzaj projesi farklı ihtiyaçlar ve koşullar gerektirebilir. Ancak, çınar ve ıhlamur gibi ağaçları kullanmak, sürdürülebilir, düşük bakım gerektiren ve şehir sakinlerine birçok fayda sağlayan peyzajlar oluşturmamıza yardımcı olabilir ve tüm bu özellikleri ile beton ormanları yaşanabilir kılmaktaki mücadelemize katkı sunabilir.